Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zorbalıklara müsaade etmedik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3. Memleketler arası Yeditepe Bienali’nde konuşuyor.

Erdoğan, “3. Milletlerarası Yeditepe Bienali’nin ülkemiz ve kültür sanat topluluğumuz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” diyerek başladığı konuşmasında, “Sanata gönül vermiş usta sanatkarların yapıtları milletimizle buluşacak” tabirlerini kullandı.

Boykot davetlerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanat dünyamızı ve toplumsal medya fenomenlerini gaye alan zorbalıklar dehşetli boyutlara ulaştı. Yıllardır özgürlükten bahsedenler yalnızca kendilerine dayanak vermedi diye sanatkarlarımızı, gençlerimizi, atletlerimizi adeta linç ettiler. Bu dayatmalar nedeniyle birçok isim toplumsal medya hesabını kapatmak zorunda kaldı. Sanatkarları, atletleri, yerli ve ulusal markaları fişlediler. Boykot mazeretiyle ülkenin iktisadına ziyan vermeye çalıştılar. Bir avuç zorbanın taşkınlıklarını eyvallah etmedik bundan sonra da etmeyeceğiz.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

“Artık klasik hale gelen Yeditepe Bienalimiz, 2 ay boyunca 15 ülkeden 263 sanatkarın 215 yapıtına mesken sahipliği yapacak.

Bizim sanat anlayışımızda kibir ve gösteriş asla yoktur. Bizim sanat ideolojimizde Hakk’ın kusursuz yapıtlarının iz düşümü hakikat ışığının yansıması vardır.

Bienal kapsamında üç farklı yerde sergilenecek eser geçmişle bugün ve gelecek ortasında kurulan bir köprü olacak. Bienalin temasını ‘Gölge varsa ışık da var’ oluşturuyor.

Gelenekle, milletin kıymetleriyle hengameli faşizan zihniyet geride büyük bir enkaz bırakmıştır. Geleneği olmayanın geleceği de olmaz. Biz işte bunun için her fırsatta ‘kökü mazide olan bir atiyiz’ diyoruz. Kültürüne, tarihine hasımlık besleyen tüm yaklaşımları elimizin zıddıyla itiyoruz.

“ZORBALIĞA MÜSAADE ETMEDİK”

Geçtiğimiz haftalarda ana muhalefet partisinin de kışkırtmasıyla mahalle baskısını mumla aratan bir faşist dalgaya şahitlik ettik. Sanat dünyamızı ve toplumsal medya fenomenlerini maksat alan zorbalıklar fecî boyutlara ulaştı. Yıllardır özgürlükten bahsedenler yalnızca kendilerine dayanak vermedi diye sanatkarlarımızı, gençlerimizi, atletlerimizi adeta linç ettiler. Bu dayatmalar nedeniyle birçok isim toplumsal medya hesabını kapatmak zorunda kaldı. Sanatkarları, atletleri, yerli ve ulusal markaları fişlediler. Boykot mazeretiyle ülkenin iktisadına ziyan vermeye çalıştılar. Tarihi mescitlerimize edepsizlik ettiler. Bu ülkede 1940’larda nasıl bir dehşet ikliminin karar sürdüğünü bizlere birkaç hafta içinde tekrar hatırlattılar. Kültür sanat erbabımız başta olmak üzere milletime şunu tekrar söylüyorum. Uğruna ağır bedeller ödediğimiz özgürlüklerimizi kimse bu milletin elinden alamaz. Bir avuç zorbanın taşkınlıklarını eyvallah etmedik bundan sonra da etmeyeceğiz. Sesi çok çıkanlar, bağıranlar, kelamın şehvetine kapılıp sağa sola tehdit savuranlar kazın ayağının hiç de o denli olmadığını göreceklerdir. Ana muhalefetin hortlatmaya çalıştığı tek parti faşizmi geride kalmıştır.”