Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Nijer’deki gelişmelerin yakından takip edildiği belirtildi.
Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) diplomatik adımlarla Nijer’de anayasal düzeni sağlamaya yönelik adımlar attığının bildirildiği açıklamada, Rusya’nın ECOWAS’ın krizin çözümüne yönelik arabuluculuk girişimlerini desteklediği vurgulandı.
Bir ECOWAS gücünün Nijer’de “silahlı işgal” yapmaya hazır olduğuna dair haberlerin olduğuna işaret edilen açıklamada, “Nijer ordusu her türlü dış müdahaleyi püskürtmeye hazır olduğunu açıkladı. sivil toplum temsilcilerinin de yer aldığı bir dernek kuruldu.” ifadeler yer aldı.
Nijer’e askeri müdahaleden kaçınılması gerektiğinin belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Nijer’deki krizin askeri yollarla çözülmesinin, söz konusu Afrika ülkesinde uzun süreli bir çatışmaya ve bir bütün olarak Sahel-Sahra bölgesindeki durumun keskin bir şekilde istikrarsızlaşmasına yol açabileceğine inanıyoruz.”
– Nijer’deki darbe
Nijer’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına bağlı unsurlar tarafından gözaltına alındı ve o akşam ordu, iktidarı ele geçirdiğini duyurdu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane (Omar) Tchiani, 28 Temmuz’da Ulusal Vatan Savunma Kurulu (CNSP) olarak adlandırılan cuntanın liderliğini üstlendi ve geçiş hükümetinin başına geçti.
Nijer’deki askeri darbenin ardından ECOWAS, 30 Temmuz’da askeri cuntaya Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’u serbest bırakıp göreve dönmesi için 7 gün süre verdi.
ECOWAS, bu dönemde taleplerinin karşılanmaması halinde askeri müdahale dahil her seçeneği değerlendireceğini açıklamasına rağmen verilen süre sonunda askeri operasyon başlatmadı.
Askeri müdahale olasılığı, Batı Afrika’daki diğer cunta hükümetlerini yansıtıyordu.
Yönetimde asker bulunduran Burkina Faso ve Mali, yaptıkları ortak açıklamada ECOWAS’ı Nijer’e askeri müdahalenin kendilerine karşı savaş anlamına geleceği konusunda uyardı.
